kuzen

listen to the pronunciation of kuzen
التركية - الإنجليزية
cousin

He married my cousin. - O, benim kuzenimle evlendi.

He got engaged to my cousin. - O, benim kuzenimle nişanlandı.

(Kısaltma) coz
first cousin

Tom is Mary's first cousin. - Tom Mary'nin ilk kuzenidir

First cousins are too close for marriage. - İlk kuzenler evlilik için çok yakındırlar.

german cousin
(male) cousin
niece

I play a lot with my cousins, nieces and nephews. - Kuzenlerim, kız yeğenlerim ve erkek yeğenlerimle çok oynuyorum.

cuz
once-removed
kuzen gibi
cousinly
kuzenler
cousins

Mary and Jane are cousins. - Mary ve Jane kuzenlerdir.

They are cousins, if I remember rightly. - Eğer doğru olarak hatırlıyorsam, onlar kuzenler.

ilk kuzen
first cousin

First cousins are too close for marriage. - İlk kuzenler evlilik için çok yakındırlar.

Tom is Mary's first cousin. - Tom Mary'nin ilk kuzenidir

öz kuzen
cousin german
التركية - التركية
Teyze, dayı, hala veya amcanın erkek çocuğu, erkek yeğen, bole
Böle
kuzen
المفضلات