kokain

listen to the pronunciation of kokain
التركية - الإنجليزية
coke
snow
cocaine, coke, snow
cocaine

Tom was arrested for carrying 30 grams of cocaine. - Tom 30 gram kokain taşıdığı için tutuklandı.

Justin's home was raided by the police and they found cocaine in plain-sight. - Justin'in evi polis tarafından basıldı ve onlar açıkta kokain buldular.

cocain

The police dog found trace amounts of cocaine in his luggage. - Polis köpeği onun çantasındaki kokainin izini buldu.

Tom was arrested for carrying 30 grams of cocaine. - Tom 30 gram kokain taşıdığı için tutuklandı.

(Argo) line
kokain zehirlenmesi
cocainism
[das] kokain
[Das] cocaine
yapraklarından kokain çıkarılan bitki
coca
التركية - التركية
Koka yapraklarından çıkarılan uyuşturucu bir alkaloit: "Kocası kokain alır, zati hep bu yüzden satıp savdılar."- F. R. Atay
Koka yapraklarından çıkarılan uyuşturucu bir alkaloit
kokain
المفضلات