kiralamak

listen to the pronunciation of kiralamak
التركية - الإنجليزية
rent

I'd like to rent a house. - Bir ev kiralamak istiyorum.

We have to rent a room to hold the party in. - Biz, partiyi düzenlemek için bir oda kiralamak zorundayız.

hire

They would like to hire bicycles. - Onlar bisiklet kiralamak istiyorlar.

Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals? - Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?

(Hukuk) lease
charter

I would like to charter a yacht. - Bir yat kiralamak istiyorum.

I want to charter a bus. - Bir otobüs kiralamak istiyorum.

rent out
let out
tenant
job
(mal sahibi) to let out, to let; to hire out, to rent out, to rent; (kiracı) to rent; to hire; to charter
to rent (a house, apartment, office, etc.) (from); to rent, Brit. hire (a car, boat, horse, machine, etc.) (from); to lease (something) (from); to charter (a boat, bus, plane, etc.) (from)
(gemi) affreight
to rent, Brit. let (a house, apartment, office, etc.) (to); to rent, Brit. hire (a car, boat, horse, machine, etc.) (out) (to); to lease (something) (to)
hire on
buy
take
let

I want to let this room to a student. - Bu odayı bir öğrenciye kiralamak istiyorum.

kiracısı olduğu yeri başkasına kiralamak
underlet
kiralama
{i} hire

It wasn't my idea to hire them. - Onları kiralamak benim fikrim değildi.

We might have to hire some new waiters. - Bazı yeni garsonlar kiralamak zorunda kalabiliriz.

Kiralama
rent-up
kiralama
hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kirala
{f} hire

I hired a professional to repair the stove. - Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

We hired a guide for our white-water rafting trip. - Beyaz-su rafting yolculuğumuz için bir rehber kiraladık.

kiralama
{i} lease
kiralama
(Sinema) booking
kiralama
rent

We have to rent a room for our party. - Bizim partimiz için bir oda kiralamamız gerekir.

We have to rent a room to hold the party in. - Biz, partiyi düzenlemek için bir oda kiralamak zorundayız.

araba kiralamak
rent a car
kiralama
(Kanun) lease lend
kirala
{f} rent

I'd like to rent a car. - Bir araba kiralamak istiyorum.

I'd like to rent a house. - Bir ev kiralamak istiyorum.

kirala
{f} renting

Renting an office in the middle of Boston costs a lot. - Boston'un ortasında bir ofis kiralamak çok pahalı.

I was thinking of renting something in town. - Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

kirala
{f} charter

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

I want to charter a bus. - Bir otobüs kiralamak istiyorum.

kirala
{f} hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kirala
{f} rented

Tom rented a pair of ice skates. - Tom bir çift buz pateni kiraladı.

We rented an apartment when we lived in New York. - New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

kirala
{f} lease

I think I will buy the red car, or I will lease the blue one. - Sanırım kırmızı arabayı alacağım, yoksa mavi olanını kiralayacağım.

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
{f} hired

I hired a professional to repair the stove. - Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

Private detectives were hired to look into the strange case. - Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.

kirala
{f} leased

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kiralama
leasing
kiralama
charter

I want to charter a bus. - Bir otobüs kiralamak istiyorum.

I would like to charter a yacht. - Bir yat kiralamak istiyorum.

kiralama
affreightment
araba kiralamak
take a car on hire
araba kiralamak istiyorum
I want to rent a car
bisiklet kiralamak istiyorum
I want to rent a bicycle
bu arabayı iki günlüğüne kiralamak istiyorum
I'd like to rent this car for two days
daha büyük bir bot kiralamak istiyorum
I'd like to rent a larger boat
devren kiralamak
sublease
dört kapılı bir araba kiralamak istiyorum
I'd like to rent a four door car
gemi kiralamak
to charter a ship
kamyonet kiralamak istiyorum
I want to rent a van
kirala
chartered

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

kiralama
(toplu taşıma aracı) charter
kiralama
(gemi) affreightment
kiralama
{i} rental

If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent. - Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.

Dan was spotted at a local car rental agency. - Dan yerel bir araba kiralama ajansında görüldü.

moped kiralamak istiyorum
I want to rent a motor scooter
motosiklet kiralamak istiyorum
I want to rent a motorcycle
tek kapılı bir araba kiralamak istiyorum
I'd like to rent a two door car
ıki odalı bir daire kiralamak istiyorum
I'd like to rent a two bedroom apartment
şoförlü bir araba kiralamak istiyorum
I want to rent a car with a driver
التركية - التركية
Kira ile tutmak
Kira ile vermek
Kira ile tutmak: "Oturduğunuz evin alt katını bir terzi kiralamıştı."- N. Cumalı
isticar etmek
kiralama
Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının kiralama kuruluşu tarafından belli bir süre içinde ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi, anlaşmaya göre kira süresinin bitiminde mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi
kiralama
Finans kuruluşları tarafından uygulanan özel kiraya verme biçimi, leasing
kiralama
Kiralamak işi
kiralamak
المفضلات