kimi

listen to the pronunciation of kimi
التركية - الإنجليزية
who

Give help to anyone who needs it. - Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.

Let's draw lots to decide who goes first. - Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.

whom

It rests with you to decide whom to choose for the job. - İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.

The man on whom you see the Spirit come down and remain is he who will baptize with the Holy Spirit. - Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.

some

Some went on foot, and others by bicycle. - Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

Some kinds of food make us thirsty. - Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.

certain

It's still not certain who's going to win this match. - Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.

Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death. - Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.

whom, who
some, a number of
kimsesi relatives
some; some people; some things
several
whomever
of whom
kimi kimsesi
relatives
kimi vakit
some time
kimi vakit, bazen
some time, sometimes
kimi bilgilendirmeliyim
Whom should I inform
kimi kez
sometimes
kimi zaman
sometimes
gönül kimi severse güzel odur
(Atasözü) Beauty is a matter of individual taste
التركية - التركية
Birtakımı, bazısı
Bazı
Erzurum yöresinde,gövdesi yenilen ya da turşu yapılan otsu bir bitki
Birtakımı, bazısı: "Kimi su çeker, kimi sebze ayıklar, kimi yufka açar, çamaşır yıkar..."- N. Cumalı
Bazı (canlı varlıklar için)
kimi zaman
Ara sıra, bazen
kimi
المفضلات