ki̇bri̇t

listen to the pronunciation of ki̇bri̇t
التركية - الإنجليزية

تعريف ki̇bri̇t في التركية الإنجليزية القاموس.

kibrit
match

The fire was brought about by children's playing with matches. - Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.

Tom was the only one who knew how to start a fire without matches. - Tom bir ateşi kibritsiz olarak nasıl başlatacağını bilen tek kişiydi.

kibrit
(friction or safety) match
kibrit
lucifer match
kibrit
formerly sulfur
kibrit kutusu
match box
kibrit kutusu
matchbook

This radio is no bigger than a matchbook. - Bu radyo bir kibrit kutusundan daha büyük değil.

kibrit çöpleriyle oynanan bir oyun
A game played with matches, garbage
kibrit kutusu
matchbox

You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross! - Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!

This radio is no bigger than a matchbox. - Bu radyo bir kibrit kutusundan daha büyük değil.

kibrit rica ediyorum
I would like some matches
kibrit yapımcısı
matchmaker
kibrit çakmak
to strike a match
kibrit çakmak
strike a match
kibrit çöpü
matchstick

He gathered the last three matchsticks left on the floor. - O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.

kibritler
matches

Tom's mother told him not to play with matches. - Tom'un annesi ona kibritlerle oynamamasını söyledi.

He felt for his matches and found them in his back pocket. - O, kibritlerini hissetti ve onları arka cebinde buldu.

kibrit
safety match
kibrit
friction match
kibrit
spunk
rüzgârda sönmeyen kibrit
vesuvian
şamalı kibrit
Vesta
şamalı kibrit
vesta match
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Kükürt
(Osmanlı Dönemi) Kırmızı, yakut, altun
(Osmanlı Dönemi) Ucu kibritlenmiş yakacak madde
kibrit
Eczalı bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası: "Arada bir parlayıp sönen kibrit ışıklarında bağıra bağıra sövüp sayan erkekler..."- R. N. Güntekin. İçinde kibrit çöplerini bulunduran küçük kutu
kibrit
İçinde kibrit çöplerini bulunduran küçük kutu
kibrit
Eczalı bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası
kibrit
Kükürt
kibrit suyu
Zehir
Kibrit
çalma
Kibrit
ispirte
Kibrit
eza
Kibrit
evza
Kibrit
yakar
Kibrit
çakmaksız