kasırga

listen to the pronunciation of kasırga
التركية - الإنجليزية
whirlwind
hurricane

Victims of the hurricane received financial aid from the government. - Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

Hurricanes are violent storms. - Kasırga demek azgın fırtına demektir.

tornado

The tornado destroyed the whole village. - Kasırga bütün köyü mahvetti.

The tornado killed more than twenty people. - Kasırga yirmiden fazla kişiyi öldürdü.

twister
whirlwind; tornado; cyclone
squall
typhoon

We couldn't go out because of the typhoon. - Kasırgadan dolayı dışarı çıkamadık.

Japan suffers from typhoons every year. - Japonya her yıl kasırgalardan sıkıntı çeker.

storm

A storm turns into a hurricane when the wind speed reaches a hundred nineteen kilometers an hour. - Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreye ulaşırsa kasırga olur.

Hurricanes are violent storms. - Kasırgalar şiddetli fırtınalardır.

cyclone
hurricane, cyclone
twist
vortices
windstorm

The windstorm blew away roofs and uprooted many trees. - Kasırga çatıları uçurdu ve birçok ağacı kökünden söktü.

tourbillion
ripsnorter
whirlwjnd
kasırga merkezi
storm center
ulusal kasırga merkezi
(Meteoroloji) national hurricane center
[der] kasırga, siklon
[Der] hurricanes, cyclones
kasırgalar
tornadoes
التركية - التركية
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku: "Bu, içimdeki şiiri, kasırgayı, hemen dindirdi."- H. E. Adıvar
çok şiddetli ve çevrintili bir yel
Hızı saatte 120 km'yi aşan çok güçlü fırtına: "Bu ağaç yalnız büyük bir kasırga ile silkeleniyor."- P. Safa
Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku
Hızı saatte 120 km yi aşan çok güçlü fırtına
(Osmanlı Dönemi) İ'SAR
KASIRGA
(Osmanlı Dönemi) Çevrintili rüzgâr. Tozu ve toprağı birbirine katarak, ağaçları sökerek bir an esip kesilen rüzgâr
kasırga
المفضلات