It snowed all last night.
- Gece boyunca kar yağdı.
According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
Let's agree to share in the profits.
- Karı paylaşmada anlaşalım.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
- Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
Podgorica is the capital of Montenegro.
- Podgorica, Karadağ'ın başkentidir.
Karakorum is the early capital city of Mongolia.
- Karakurum, Moğolistan'ın ilk başkentidir.
They tried very hard to gain an advantage over one another.
- Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
Perry decided to gain information from Drake.
- Perry Drake'den bilgi almaya karar verdi.
You're going to catch hell from your wife if she finds out.
- Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
My wife is liable to catch a cold.
- Karım üşütmeye eğilimli.
I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
When I met Hanako last Sunday, she said she had returned three days before.
- Ben geçen Pazar Hanako ile karşılaştığımda, üç gün önce döndüğünü söyledi.
The bus service won't be available until the snow has melted.
- Kar eriyinceye kadar otobüs servisi mevcut olmayacak.
This bacteria is resistant to every available antibiotic.
- Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli.
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
The government decided to impose a special tax on very high incomes.
- Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
You can't mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
You cannot mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
You must not yield to temptation.
- Günaha karşı boyun eğmemelisin.
He finally yielded to the request of his wife and bought a house.
- O sonunda karısının isteğine boyun eğdi ve bir ev satın aldı.
This product brought us a large margin.
- Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.
This company's profit margin is very big.
- Bu şirketin kar marjı çok büyük.
Tom kicked the snow off his boots.
- Tom karı tekmeleyerek botundan düşürdü.
A group of people started off in snow boots.
- Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.
His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.
- İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı.
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
- AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
My brother has a Twitter account.
- Erkek kardeşimin bir Twitter hesabı var.
The game was delayed on account of snow.
- Maç kar nedeniyle ertelendi.
The bank has raised its dividend by 20%.
- Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.
Tom's snowmobile is broken.
- Tom'un kar arabası kırık.
He bought himself a snowmobile.
- O kendine bir kar arabası satın aldı.
My grandfather has snowy white hair.
- Büyükbabamın kar beyazı saçı var.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
The snowstorm continued.
- Kar fırtınası devam etti.
Tom was trapped for ten days by a terrible blizzard.
- Tom korkunç bir kar fırtınası nedeniyle on gün mahsur kaldı.
The Great Blizzard of 1888 was one of the most severe blizzards in the history of the United States.
- 1888'deki Büyük Kar Fırtınası, Birleşik Devletler tarihinin en ağır kar fırtınalarından biriydi.
Every snowflake is unique.
- Her kar taneciği benzersizdir.
The snowplow cleared the snow from the street.
- Kar temizleme aracı caddeden karı temizledi.
The first snowplows were drawn by horses.
- İlk kar temizleme aracı atlar tarafından çekildi.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
Tom had a share in the profits.
- Tom'un kar payı vardı.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
Will it start snowing at noon or later?
- Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
No two snowflakes are exactly alike.
- İki kar tanesi tam olarak benzer değildir.
The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
- 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
We have never had such a heavy snowfall.
- Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.
The train was delayed by a heavy snowfall.
- Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
It began to snow heavily as I got off the train.
- Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.