inanimate; having no life

listen to the pronunciation of inanimate; having no life
الإنجليزية - التركية
cansız, hiçbir yaşama kavuşmak
lifeless
{s} cansız

Tom'un cansız bedeni bir ormanda bulundu. - Tom's lifeless body was found in a wood.

Fadıl, Dania'nın cansız bedenini bir göle attı. - Fadil dumped Dania's lifeless body in a lake.

lifeless
ölgün
lifeless
ölü
lifeless
ruhsuz
lifeless
donuk
lifeless
lifelessnesscansızlık
lifeless
lifelesslycansızca
lifeless
(Tekstil) cansız, soluk
lifeless
{s} durgun
lifeless
{s} sönük
الإنجليزية - الإنجليزية
lifeless
inanimate; having no life
المفضلات