Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.
- Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.
- By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.
Yurtdışına seyahat ederseniz, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız vardır.
- When you travel overseas, you usually need a passport.
Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
- Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
- Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.
- The ship came from overseas.
Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı.
- My father has never been overseas until now.
Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.
- The ship came from overseas.
Her yıl denizaşırı ülkelere gider.
- He goes overseas every year.