in a great proportion; by many degrees; very much; deeply; greatly

listen to the pronunciation of in a great proportion; by many degrees; very much; deeply; greatly
الإنجليزية - التركية

تعريف in a great proportion; by many degrees; very much; deeply; greatly في الإنجليزية التركية القاموس.

far
{s} uzak

Hikaye Neuilly -on-the -Seine'da sahnelenmiştir, Paris'ten çok uzak olmayan bir Fransız kasabası. - The story is set in Neuilly-on-the-Seine, a French town not far from Paris.

O mükemmel olmaktan uzaktır. - He is far from perfect.

far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir. - Jon is far more attractive than Tom.

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti. - He went so far as to call me a liar.

far
uzağa

Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz. - Don't race the car. We want to make it go as far as possible.

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti. - Fred went so far as to say that he had hated me.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi. - Its modernization was far beyond my expectations.

Onlar üç mil öteye yürüdü. - They walked three miles farther.

far
{s} mesafe katetmiş
far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

İstasyona ne kadar uzakta? - How far is it to the station?

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor. - Tom lives on a farm with his wife, Mary, not too far from Boston.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
الإنجليزية - الإنجليزية
far
in a great proportion; by many degrees; very much; deeply; greatly
المفضلات