immediate control that an authority exercises over property or people

listen to the pronunciation of immediate control that an authority exercises over property or people
الإنجليزية - التركية

تعريف immediate control that an authority exercises over property or people في الإنجليزية التركية القاموس.

custody
{i} gözaltı

Tom koruyucu gözaltında. - Tom is in protective custody.

Polis onu gözaltında tuttu. - The police held him in custody.

custody
{i} vesayet
custody
bir kimsenin vesayeti altında bulunmak
custody
{i} bakım
custody
hapis
custody
(Politika, Siyaset) himaye
custody
(Ticaret) saklama
custody
gözaltı/gözetim
custody
gözetim bakım
custody
himayedarlık
custody
{i} koruma
custody
{i} gözetim; koruma
custody
(Askeri) NEZARET: Silahların ve parçalarının kontrolü, nakil ve taşınması sorumluluğu ve bunların muhafaza edildiği, yerlere girebilme yetkisi. Nezaret aynı zamanda silahları ve parçalarıyla ilgili sorumluluğun idamesini de kapsar
custody
hapsetmek
custody
tevkifetmek
custody
{i} sorumluluk
custody
(isim) gözetim, koruma, bakım; sorumluluk; gözaltı, tutukluluk
custody
emanet etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
custody
immediate control that an authority exercises over property or people

    الواصلة

    im·me·di·ate con·trol that an au·tho·ri·ty exercises over prop·er·ty or peo·ple

    التركية النطق

    îmidiıt kıntrōl dhıt ın ıthôrıti eksırsayzız ōvır präpırti ır pipıl

    النطق

    /əˈmēdēət kənˈtrōl ᴛʜət ən əˈᴛʜôrətē ˈeksərˌsīzəz ˈōvər ˈpräpərtē ər ˈpēpəl/ /ɪˈmiːdiːət kənˈtroʊl ðət ən əˈθɔːrətiː ˈɛksɜrˌsaɪzəz ˈoʊvɜr ˈprɑːpɜrtiː ɜr ˈpiːpəl/
المفضلات