imal

listen to the pronunciation of imal
التركية - الإنجليزية
production

Mass production reduced the price of many goods. - Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü.

manufacture

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years. - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

This machine was manufactured in France. - Bu makine Fransa'da imal edilmiştir.

making, manufacturing, manufacture
vintage
using, use
confection
(a) product, (a) manufacture
manufacture, production, making
processing
making

That old man had been making homemade whiskey for fifty years. - O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.

The old man had been making white lightning for 50 years. - O yaşlı adam elli yıldır kaçak viski imal etmekteydi.

fabrication
manufacture

This factory manufactures CD players. - Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years. - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

imâl etmek
manufacture

This factory manufactures CD players. - Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.

imal etmek
{f} manufacture

This factory manufactures CD players. - Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.

imal edilmiş
fabricated
imal tarihi
manufacturing date
imal etme
fabrication
imal etmek
to make, to produce, to manufacture
imal etmek
to make, manufacture
imal etmek
turn out
imal etmek
(Ticaret) output
imal etmek
make
imal etmek
construct
imal etmek
work
bir yerde imal edilen
manufactured in
bir yerde imal edilmiş
manufactured in
imal etmek
confect
yerinde imal
custom-built
التركية - التركية
Ham maddeyi işleyip mal üretme
Yapım
imal etmek
Ham maddeyi işleyerek bir mal üretmek
imal
المفضلات