horizontally; hence, to aim or point a weapon in direct line with the mark; fig

listen to the pronunciation of horizontally; hence, to aim or point a weapon in direct line with the mark; fig
الإنجليزية - التركية

تعريف horizontally; hence, to aim or point a weapon in direct line with the mark; fig في الإنجليزية التركية القاموس.

level
düzey

Onun oyunculuğu profesyonel düzeydedir. - Her acting is on the level of a professional.

Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum. - I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree.

level
seviye

Bu yıl işsizlik rekor seviyelere ulaşacak. - This year unemployment will reach record levels.

Tom kolesterol seviyesinin biraz yüksek olabileceğinden endişeliydi. - Tom was worried that his cholesterol level might be a little high.

level
aynı seviyeye getir
level
aynı düzeyde
level
aynı düzlemde olma
level
muntazam
level
bir seviyede olan
level
kot
level
altitüt
level
düzlemek
level
dengeli
level
derece

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

Su, deniz seviyesinde 100 santigrat derecede kaynar. - Water boils at 100 degrees Celsius at sea level.

level
düz yer
level
düzey,v.aynı seviyeye getir: n.düzey
level
{s} seviyeli

Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi. - Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students.

level
{i} zemin
level
{i} düzlük, düz yer
level
{s} akılcı
level
{i} düzeç, kabarcıklı düzeç, su terazisi
الإنجليزية - الإنجليزية
level
horizontally; hence, to aim or point a weapon in direct line with the mark; fig

    الواصلة

    horizontally; hence, to aim or point a weap·on in di·rect line with the mark; fig

    النطق

المفضلات