التركية - الإنجليزية
تعريف hakaret etmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- insult
Tom doesn't even bother to insult me anymore.
-Artık Tom bile bana hakaret etmek için canını sıkmıyor.
No one wanted to insult these men.
-Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
- affront
- outrage
- slight
- abuse
- revile at something
- revile against something
- give affront to
- revile against smth
- defame
- vituperate
- desecrate
- revile at smth
- to insult
I didn't want to insult you.
-Sana hakaret etmek istemedim.
I didn't want to insult Tom.
-Tom'a hakaret etmek istemedim.
- revile
- (herkesin içinde) affront
- to insult, to affront
- humiliate
- to affront
- flout
- slap
- hakaret etmek herkesin içinde
- affront
- hakaret et
- {f} insult
No one wanted to insult these men.
-Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
He acted as though we had insulted him.
-O, sanki ona hakaret etmişiz gibi davrandı.
- hakaret et
- {f} reviled
- hakaret et
- revile
- hakaret et
- affront
- hakaret etme
- snipe
- herkesin içinde hakaret etmek
- give affront to
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hakaret etmek في التركية التركية القاموس.
- Bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersiz gösterecek biçimde davranmak
hakaret etmek
الواصلة
ha·ka·ret et·mekالنطق
Resimler
السابق
المفضلات