great hurry; rash, tumultuous haste; impetuosity

listen to the pronunciation of great hurry; rash, tumultuous haste; impetuosity
الإنجليزية - التركية

تعريف great hurry; rash, tumultuous haste; impetuosity في الإنجليزية التركية القاموس.

precipitation
yağış

Yüksek yağış olasılığı var. - There is a high chance of precipitation.

Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz. - Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation.

precipitation
(Nükleer Bilimler) çöktürme,çökme
precipitation
çökelme/yağış/acele
precipitation
çöküntü
precipitation
tortunun dibe çökmesi
precipitation
(Gıda,Kimya) çöktürme
precipitation
düşüş
precipitation
çökelti
precipitation
yağış miktarı
precipitation
çökelme
precipitation
presipitasyon
precipitation
acele
precipitation
yağmur, yağış
precipitation
(Meteoroloji) Yağış; yağmur, kar veya dolu yağışı

There is very little precipitation in the desert.

precipitation
(isim) aşağı düşme, düşme, acelecilik, telaş, çökeltme, çökelme, yağış
precipitation
{i} kim. çökelme; çökeltme
precipitation
(Tıp) Çökelme, bir maddenin dibe çökme suretiyle eriyikten ayrılması, presipitasyon
precipitation
{i} aşağı düşme
precipitation
{i} acelecilik
الإنجليزية - الإنجليزية
precipitation
great hurry; rash, tumultuous haste; impetuosity
المفضلات