الإنجليزية - التركية
تعريف giving sexual pleasure; sexually arousing في الإنجليزية التركية القاموس.
- erotic
- aşka dair
- erotic
- kösnül
- titillating
- gıdıklayarak
- erotic
- (Tıp) Aşk veya cinsel iktidara ait, erotik
- erotic
- âşıkane şiir
- erotic
- şehvani
- erotic
- cinsel arzu uyandıran
- erotic
- cinsel aşkla ilgili
- erotic
- eroticism erosallık
- erotic
- {s} erotik
Erkek arkadaşım benim saklamakta olduğum erotik çizgi roman kitabını keşfetti.
-My boyfriend discovered the erotic comics book that I had been hiding.
Thomas erotik bir rüya gördü.
-Thomas had an erotic dream.
- erotic
- {i} seksi kimse
- erotic
- erosal
- erotic
- {i} erotik kimse
- erotic
- şehvetperestlik
- erotic
- erotica şehvet uyandıran resimler ve kitaplar
- erotic
- şehevî kimse
- erotic
- {s} cinsel istek uyandıran
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف giving sexual pleasure; sexually arousing في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- erotic
- titillating
giving sexual pleasure; sexually arousing
الواصلة
gi·ving sex·u·al pleasure; sexually a·rous·ingالنطق
Resimler
السابق
المفضلات