geç kalmak

listen to the pronunciation of geç kalmak
التركية - الإنجليزية
be late

Tom doesn't want to be late. - Tom geç kalmak istemiyor.

We don't want to be late. - Geç kalmak istemeyiz.

to be late

We don't want to be late. - Geç kalmak istemiyoruz.

Tom said that he didn't mean to be late. - Tom amacının geç kalmak olmadığını söyledi.

late

We don't want to be late. - Geç kalmak istemeyiz.

I was afraid I'd be late. - Geç kalmaktan korktum.

be delayed
get late
delay
be tardy
tarry
run late
running late
-e geç kalmak
be late
geç kalma
being late
geç kalma
lateness
geç kalma
tardiness
geç saate kadar kalmak
stay late
geç vakte kadar ayakta kalmak
be up late
geç vakte kalmak
be up late
okula geç kalmak
be late for school
geç kalmak

    الواصلة

    geç kal·mak

    النطق

    علم أصول الكلمات

    (combining form.) Middle English geo-, from Middle French and Latin; Middle French, from Latin, from Greek gE-, geO-, from gE.
المفضلات