تعريف frequently. في الإنجليزية التركية القاموس.
- sık sık
O sık sık okula geç kalırdı.
- She was frequently late for school.
Tom sık sık okula geç kalır.
- Tom is frequently late for school.
- çoğu kez
- çoğunlukla
Çoğunlukla Menorca ve Ibiza adalarına giderim.
- I frequently go to the islands of Menorca and Ibiza.
O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
- He frequently jumps from one topic to another while he is talking.
- sıkça
Son zamanlarda sıkça depremler yaşamamız beni korkutuyor.
- It scares me that we have frequently had earthquakes lately.
Yaşayan dil sayısı sıkça tartışma konusu olur ve tahmini sayı beş bin ile sekiz bin arasında değişegelmiştir.
- The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.
- zırt pırt
- çok kez
- çok kere
- çok defa
- sıklıkla
Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.
- Earthquakes frequently hit Japan.
Ne sıklıkla osurursunuz?
- How frequently do you fart?
- z. sık sık
- sık
O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
- Because she was out of the country, she used Skype frequently.
Tom sık sık Boston'a gider.
- Tom frequently goes to Boston.
