fels

listen to the pronunciation of fels
ألمانية - التركية
en r. fels kaya
(en) en(-) {fels(ın)} r kaya
[der] kaya
kaya parçası
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Füls) (C: Fülüs) Pul, Bakır para
(Osmanlı Dönemi) Balık pulu
Eski Arap bakır parası
الإنجليزية - التركية

تعريف fels في الإنجليزية التركية القاموس.

rock
ileri geri hareket ettirmek
rock
{i} kaya parçası

Bir asteroid bir kaya parçasıdır. - An asteroid is a bit of rock.

rock
(Coğrafya) yerey
rock
sarsmak

Tekneyi sarsmak istemiyorum. - I don't want to rock the boat.

rock
sallamak

Tekneyi sallamak istemiyorum. - I don't plan on rocking the boat.

rock
kaya

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu. - I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.

Gemi, kayalara çarpmış. - The ship was wrecked on the rocks.

rock
rak
rock
bir tür şekerleme
living rock
rock yaşam
rock
salla(mak)
rock
(İnşaat) kaya, taş
rock
cebelitarık dağı
rock
i sallama
rock
{i} argo büyük mücevher, elmas
rock
sallanma
rock
{i} para

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

rock
{f} rock yapmak (dans)
rock
uyutmak
rock
{f} şok olmak