etrafında

listen to the pronunciation of etrafında
التركية - الإنجليزية
around

The world doesn't revolve around you. - Dünya senin etrafında dönmüyor.

We've walked all around the lake. - Biz gölün etrafında yürüdük.

about

We danced about the fire. - Biz ateş etrafında dans ettik.

She gathered her children about her. - Çocuklarını etrafında topladı.

round

The moon goes round the earth once a month. - Ay ayda bir kez dünyanın etrafında döner.

We believed that the earth moves round the sun. - Biz dünyanın güneşin etrafında hareket ettiğine inanıyorduk.

around, round
peri
etrafında dönmek
revolve
etrafında around: Evin etrafında bir bahçe var
There is a garden around the house. Ateşin etrafında dönüyorlar. They are circling around the fire
etrafında dolaşmak
stick around
etrafında dolaşmak
go around
etrafında dolaşmak
go round
etrafında dönmek
round
etrafında dönmek
circuit
etrafında dört dönme
dance in attandance
etrafında dört dönmek
to hover around, pay great attention to
etrafında dört dönmek
to hover around
etrafında dört dönmek
dance attandance on smb
etrafında gezinmek
hover
etraf
{i} environment
etraf
entourage
etraf
vicinity
etraf
enviroment
eksen etrafında dönmek
wheel
etraf
(Tıp) extremity
etraf
environ
etraf
quarter
kutup etrafında olan
circumpolar
etraf
purlieus
etraf
{i} environs
etraf
{i} ambit
atın bir merkez etrafında yan gitmesi
volt
eksen etrafında dönmek
pivot
etraf
neigbourhood
etraf
circle

The moon circles the earth. - Ay, Dünya'nın etrafında döner.

Tom circled the block looking for a place to park. - Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.

etraf
surroundings
etraf
associates, friends
etraf
vicinage
etraf
surroundings, environment; sides
etraf
sides; surroundings, area around or near
etraf
adjacencies
etraf
surround

I saw them surrounding him. - Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.

The English language surrounds us like a sea. - İngiliz dili bir deniz gibi etrafımızı sarıyor.

gezegenin güneş etrafında dönmesi
revolution
kendi etrafında dönmek
whirl about
kendi etrafında dönmek
whirl round
mil etrafında döndürmek
traverse
التركية - التركية

تعريف etrafında في التركية التركية القاموس.

ETRAF
(Osmanlı Dönemi) (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
etraf
Çevre
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit: "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte."- S. Ayverdi
etraf
Yanlar, taraflar: "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler."- P. Safa. Çevre: "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı."- A. Gündüz
etraf
Yanlar, taraflar
etrafında
المفضلات