etkenlik

listen to the pronunciation of etkenlik
التركية - الإنجليزية
effectiveness
phot. actinism
(Sinema) activity
efficiency
etken
factor

I don't think that's a factor. - Onun bir etken olduğunu sanmıyorum.

These two factors are independent of each other. - Bu iki etken birbirlerinden bağımsızdırlar.

etken
{i} agent
etken
ingredient

What is the active ingredient in aspirin? - Aspirindeki etken madde nedir?

What is the active ingredient in Tylenol? - Tylenol'da etken madde nedir?

etken
Effectual
etken
factors

Many factors must be considered. - Birçok etken düşünülmelidir.

The price of the carpet is determined by three factors. - Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.

etken
(Gıda,İnşaat) parameter
etken
(Ticaret) motivation
etken
consideration
etken
determinant
etken
gram. active
etken
(Hukuk) factor, agent
etken
agent, factor; active
etken
effective
etken
chem. active
etken
active

What is the active ingredient in Tylenol? - Tylenol'da etken madde nedir?

What is the active ingredient in aspirin? - Aspirindeki etken madde nedir?

etken
dominant
التركية - التركية
Etken olma durumu
Bir ışığın bir duyar katı etkileme özelliği
Etken
aktif
etken
Faktör
Etken
müessir
etken
Etki yapan (şey), müessir, faktör: "Yazınımızın gelenek değiştirmesine bağlı olarak değişik etkenleri var bu durumun."- N. Cumalı
etken
Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan, müessir
etken
Etki yapan (her şey), müessir, faktör
etken
Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan (fiil), malum, edilgen karşıtı
etken
Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan fiil, edilgen karşıtı, malûm