electronical

listen to the pronunciation of electronical
الإنجليزية - التركية
elektronik
electronic
(İnşaat) elktronik
electronic
(Nükleer Bilimler) electronik
electronic
çıncalık
electronic
{s} elektronik

Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil. - The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.

Clive bir elektronik mühendisi olmak istiyor. - Clive wants to be an electronic engineer.

electronic
(Askeri) ELEKTRONİK: Elektronların hareketinden faydalanan cihaz, devre veya sistemlere ait ve bunlarla ilgili
electronic
(sıfat) elektronik
electronic
elektronla işleyen
electronic
elektronik bilimine ait
electronic
(Tıp) Elektronlara ait, elektronlu, elektronik
الإنجليزية - الإنجليزية
electronic