ekonomiler

listen to the pronunciation of ekonomiler
التركية - الإنجليزية
economies
plural of economy
ekonomi
economy

We stayed at an economy hotel. - Biz, bir ekonomi otelde kaldık.

Although the economy is weak, some companies are still making a profit. - Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.

eksi ekonomiler
diseconomies
ekonomi
economics

While employed at the bank, he taught economics at college. - Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.

Xavier is a young student studying economics at the University of Paris. - Xavier, Paris Üniversitesi'nde ekonomi okuyan genç bir öğrenci.

ekonomi
economic science
ekonomi
economy, economic structure or system
ekonomi
economy; economics
ekonomi
economy, thrift
hiper enflasyonist ekonomiler
(Ticaret) hyperinflationary economies
pazara yönelik ekonomiler
(Ticaret) market oriented economies
reel dışsal ekonomiler
(Ticaret) real externality
rekabetçi ekonomiler
(Hukuk) competitive economies
التركية - التركية

تعريف ekonomiler في التركية التركية القاموس.

EKONOMİ
(Osmanlı Dönemi) yun. İktisad. Tutum. Geliri gideri hesaplıyarak lüzumsuz masrafı bırakıp artırmağa çalışmak. Ölçülü ve idâreli harcamak. İnsanların sınırsız olan ihtiyaçlarıyla bunları sağlamaya yarayacak sınırlı imkân ve vasıtalar arasında mümkün olan azami uygunluğu temin için (sağlamak için) yapılan çalışma ve faaliyetler. Bu faaliyetlere hâkim olan kaideleri inceleyen ilim.İktisadî hâdiseler istihsal (üretim), istihlâk (tüketim), mübadele (değişim) ve tevzi (bölüşüm, dağıtım) olmak üzere dört çeşite ayrılır. İktisat i
Ekonomi
iktisat
ekonomi
Aşırı harcamalardan sakınma, iktisat
ekonomi
İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü, iktisat
ekonomi
Bu ilişkileri inceleyen bilim dalı, iktisat
ekonomi
Mal ve hizmet grupları ile kaynaklar arasındaki bağlantıları inceleyen bilim dalı, iktisat