الإنجليزية - التركية
تعريف dress, cover, put clothes on في الإنجليزية التركية القاموس.
- clothe
- {f} giydirmek
- clothe
- {f} giysi sağlamak
- clothe
- üstünü örtmek
- clothe
- {f} sarmak
- clothe
- çamaşır
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
-The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
-I put the rest of your clothes in the laundry.
- clothe
- giydir
Vassili'ye güzel kıyafetler giydirdiler ve o ertesi gün Anastasia ile evlendi.
-They dressed Vassili in fine clothes and next day he was married to Anastasia.
Çocuğa bu kıyafetleri giydir.
-Put the kid into these clothes.
- clothe
- {f} zenginleştirmek
- clothe
- {f} güzel bir dille anlatmak
- clothe
- giydir,v.giydir
- clothe
- {f} kaplamak
- clothe
- {f} örtmek
- clothe
- {f} renklendirmek
- clothe
- {f} bürümek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف dress, cover, put clothes on في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {f} clothe
dress, cover, put clothes on
النطق
Resimler
السابق
المفضلات