dilim

listen to the pronunciation of dilim
التركية - الإنجليزية
slice

Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat. - Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.

Cut the meat into thin slices. - Eti ince dilimler halinde kesin.

strip
lobe
(Ticaret) bracket
(Askeri) grid zone
pane
section of a radiator
slot
zone

It's morning here in my time zone. - Benim zaman dilimimde burada sabah.

We talked about time zones. - Biz zaman dilimleri hakkında konuştuk.

(Sigorta) layer
(Havacılık) gore
slice, piece
sector
cut

Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables. - Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.

He cut off a slice of meat. - O, bir dilim et kesti.

round
slice, round; segment
segment
shred
shive
slice of
cusp
tranche

The Chinese government disbursed the second tranche of the money. - Çin hükümeti paranın ikinci dilimini ödedi.

slic
dilim grafik
pie chart
dilim zaman
(Bilgisayar) slot
dilim dilim
in slices
dilim dilim etmek
to slice
dilim içi etiket
(Bilgisayar) slice label
dilim katı
(Madencilik) sublevel
dilim metodu
slice method
dilim metodu
method of slices
dilim parçası
(Havacılık) gore section
dilim seç
(Bilgisayar) select slice
dilim tepesi
(Havacılık) gore vertex
dilim tepesi açısı
(Havacılık) gore vertex angle
dilim yöntemi
slice method
dilimler
(Otomotiv) segments
dilimler
(Bilgisayar) slices

Cut the meat into thin slices. - Eti ince dilimler halinde kesin.

Cut the bread into diagonal slices the width of a finger. - Ekmeği diyagonal dilimler halinde bir parmak genişliğinde kes.

birkaç dilim domuz pastırması verin lütfen
give me several slices of bacon please
birkaç dilim jambon verin lütfen
give me several slices of ham please
birkaç dilim peynir verin lütfen
give me several slices of cheese please
birkaç dilim salam verin lütfen
give me several slices of salami please
iri dilim
hunk
kalın dilim
slab
tek dilim
(sandviç) open faced
ıki dilim lütfen
i'd like two slices please
التركية - التركية
Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça
Radyatör parçalarından her biri
Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça: "Biraz çay, birkaç dilim tereyağlı ekmek."- S. F. Abasıyanık
dilim dilim
Parça parça
dilim
المفضلات