denotes a shared or common feature

listen to the pronunciation of denotes a shared or common feature
الإنجليزية - التركية
Paylaşılan veya ortak özellik gösterir
among
arasında

Twitter İslâm'ın en büyük düşmanları arasındadır. - Twitter is among the biggest enemies of Islam.

Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür. - His novels are popular among young people.

among
{e} arasına

Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti. - The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.

Çocuk kızların arasına oturdu. - The boy sat among the girls.

among
ortasında
among
aralarında

Aralarında bir uyum hüküm sürdü. - A harmony prevailed among them.

Kendi aralarında tartışmaya başladılar. - They began to quarrel among themselves.

among
-den biri
among
{e} içinde

Onu kalabalığın içinde kaybettim. - I lost him among the crowd.

Aynı cümle içinde diğer adların arasında hainin adını görmek benim için acı verici. - It is painful for me to see the name of the traitor among other names in the same sentence.

الإنجليزية - الإنجليزية
among
denotes a shared or common feature

    الواصلة

    denotes a shared or com·mon fea·ture

    التركية النطق

    dînōts ı şerd ır kämın fiçır

    النطق

    /dəˈnōts ə ˈsʜerd ər ˈkämən ˈfēʧər/ /dɪˈnoʊts ə ˈʃɛrd ɜr ˈkɑːmən ˈfiːʧɜr/
المفضلات