Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
The bus will arrive at the station in fifteen minutes.
- Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
The bus will arrive at the station in fifteen minutes.
- Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
I'll be back in ten minutes.
- 10 dakika içinde döneceğim.
Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
I'll be back in ten minutes.
- 10 dakika içinde döneceğim.
That clock is one minute fast.
- O saat bir dakika ileri.
My watch gains one minute a day.
- Saatim bir günde bir dakika ileri gider.
Just a moment. I haven't finished yet.
- Bir dakika. Henüz bitirmedim.
Just a moment. I haven't made up my mind yet.
- Bir dakika. Henüz kararımı vermedim.