dışarıya çıkmak

listen to the pronunciation of dışarıya çıkmak
التركية - الإنجليزية
go out

It's fun to go out with him. - Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

Do you want to go out and get something to eat? - Dışarıya çıkmak ve yiyecek bir şey almak ister misin?

fall out
go outside
sally out
a) to go out b) to take the air
sally forth
dışarı çık
went out

He neither spoke nor wept, but went out in silence. - O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

He has gone out for a walk. - O bir yürüyüş için dışarı çıktı.

He has gone out for lunch already. - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarıya çıkmak
المفضلات