Pencereler bir şeyi tanıyamayacak kadar çok buğulanmıştı. - The windows were too steamed up to be able to recognize something.
Pencereler bir şeyi tanıyamayacak kadar çok buğulanmıştı.
The windows were too steamed up to be able to recognize something.
Dün iki tane buğulanmış çörek satın aldım. - Yesterday I bought two steamed buns.
Dün iki tane buğulanmış çörek satın aldım.
Yesterday I bought two steamed buns.