Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
- The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
BM, uluslararası krizleri ortadan kaldırmada ve çatışmaları önlemede önemli bir rol oynadı.
- The UN has played a major role in defusing international crises and preventing conflicts.
Din ve bilim arasında büyük bir anlaşmazlık vardır.
- There is a great conflict between religion and science.
Orada siyasi anlaşmazlıklarda her gün birçok insan hayatını kaybetti.
- Every day many human lives were lost there in political conflicts.
Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
- I tried to avoid conflict.
Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
- The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
Tom'un çelişkili duyguları vardı.
- Tom had conflicting feelings.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
- I have conflicting feelings about my childhood.
O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.
- He seems to be always in conflict with someone.
Birinci Dünya Savaşı bölgesel bir çatışma olarak başlamış ve tarihin en kötü insanlık felaketlerinden biri olmuştur.
- The First World War began as a regional conflict and become one of history's worst humanitarian catastrophes.
Kış Savaşı, Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasındaki askeri bir çatışmaydı.
- The Winter War was a military conflict between Finland and the Soviet Union.
Yerli konuşmacılar dillerinde doğru olan veya olmayan şey hakkında çelişkili bilgiler verebilirler.
- Native speakers can give you conflicting information about what is or is not correct in their language.
Onun fikri benimkiyle çelişiyor.
- His opinion is in conflict with mine.
O babası ile çatışma içinde.
- She is in conflict with her father.
Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
- I tried to avoid conflict.
Your conference call conflicts with my older one: please reschedule.
I wanted to attend the meeting but there's a conflict in my schedule that day.
... But it's principally about asymmetrical conflicts ...
... parties in that most famous of conflicts, ...