civarda

listen to the pronunciation of civarda
التركية - الإنجليزية
around

I think it's around here. - Sanırım o bu civarda.

Tom acted as the boss whenever the boss wasn't around. - Tom patronu civarda olmadığı zaman bir patron gibi davrandı

round
bu civarda
around here
civar
environs
civar
neighboring
civar
{i} vicinity

Kate's father is in the vicinity of the house. - Kate'in babası evin civarındaydı.

civar
area

There is not a lot of foot traffic in this area so far as I have seen. - Gördüğüm kadarıyla bu civarda yaya trafiği pek yok.

The area around here was bombed. - Bu civardaki alan bombalandı.

civar
(Askeri,Ticaret) proximity
bu civarda
around

Are you still around? - Hâlâ bu civarda mısın?

Is there a post office around here? - Bu civarda bir postane var mıdır?

civar
outskirts
civar
purlieus
civar
{i} way

Around nine o'clock I'll be on my way back again. - Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.

It was near the river that I lost my way. - Yolumu nehir civarında kaybettim.

bu civarda
hereabouts
bu civarda
near here
bu civarda
hereabout
bütün civarda
for many miles around
civar
adjacencies
civar
locality
civar
adjacency
civar
neighborhood

We live in the neighborhood of the school. - Okulun civarında yaşıyoruz.

civar
vicinage
civar
neighbourhood, surroundings yöre, dolay
civar
1.neighborhood, vicinity, environment, surroundings
civar
neigbourhood
civar
neighbourhood [Brit.]
civar
precincts
civar
{i} neighbourhood

The price was in the neighbourhood of 50 dollars. - Fiyat yaklaşık 50 dolar civarındaydı.

التركية - التركية

تعريف civarda في التركية التركية القاموس.

CİVAR
(Osmanlı Dönemi) Yakın yer, yakın komşu
CİVAR
(Osmanlı Dönemi) Çevre, yöre, etraf
civar
Yöre, yakın yer, dolay: "Büsbütün aşka geldi. O civar halkınca pek sevilen bir başka şarkıya geçti."- H. Taner
civar
Yöre, yakın yer, dolay
civarda
المفضلات