causing distress; upsetting

listen to the pronunciation of causing distress; upsetting
الإنجليزية - التركية

تعريف causing distress; upsetting في الإنجليزية التركية القاموس.

distressing
acı veren
distressing
üzüntülü
distressing
üzüntü verici
distressing
ıstırap verici
distressing
üz

O son derece üzücüydü. - It was extremely distressing.

distressing
acı veren,n.sıkıntı verici: v.sıkıntı ver: prep.sıkı
distressing
{s} acıklı

Bu acıklı bir hikaye. - That is a distressing story.

distressing
{s} üzücü

O son derece üzücüydü. - It was extremely distressing.

distressing
{s} ızdıraplı
الإنجليزية - الإنجليزية
distressing
causing distress; upsetting
المفضلات