O dün bizi görmek için geldi.
- She came to see us yesterday.
Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
- The girl fainted, but she came to when we threw water on her face.
Kapak çıkmak istemiyor.
- The lid doesn't want to come off.
Buraya ilk kez ne zaman geldin?
- When was the first time you came here?
Bu yüzden mi buraya geldin?
- Is that why you came here?
Bir grup oluşturmak için bir araya geldik.
- We came together to form a group.
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- We came here to build a new town.
O, geldiğinde, ne yapıyordunuz?
- What were you doing when she came?
Buraya ne zaman geldiği kesin değil.
- It is not certain when he came here.