التركية - الإنجليزية
تعريف boş yere في التركية الإنجليزية القاموس.
- in vain
I tried in vain to persuade him not to smoke any more.
-Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
They attempted in vain to bribe the witness.
-Boş yere tanığa rüşvet vermeye yeltendiler.
- 1. in vain. 2. without grounds, without a reason
- to no avail
- a) in vain b) without a reason
- unduly
Tom shouldn't be unduly concerned.
-Tom boş yere endişeli olmamalı.
- recklessly
- for nothing
He gave it to me for nothing.
-O, boş yere onu bana verdi.
I got it for nothing.
-Ben onu boş yere aldım.
- no end
- futilely
- fruitless
- boş yer
- vacancy
- boş yere meziyet sayılan taraf
- foible
- boş yer
- blank
- boşyere
- Nothin
- boş yer
- room
There's enough room for everybody.
-Herkes için yeterli boş yer var.
- boş yer
- empty space
- boş yer
- void
- boş yer
- lacuna
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف boş yere في التركية التركية القاموس.
- Boşuna