Do you know how to play chess?
- Satranç oynamayı biliyor musun?
A healthy man does not know the value of health.
- Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
Everybody knew that she was being pushy.
- Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
Everybody knew she could speak English well.
- Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.
She got married without her parents knowing it.
- O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
There is no knowing which team will win.
- Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
Ken is as tall as Bill.
- Ken Bill kadar uzun boylu.
I invited Ken, Bill and Yumi.
- Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
Mr Hashimoto is known to everyone.
- Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir.
His name is known to everyone in this town.
- Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
O, ona arabasını sattı.
- Hun solgte sin bil til ham.
Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı.
- Mor blev i bilen mens far handlede ind.
Bu arabayı sana kim sattı?
- Hvem solgte denne bil til dig?