Tom çok aç değildi,bu yüzden çok yemedi.
- Tom no tenía mucha hambre, así que no comió mucho.
Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
- Acabo de comer, así que no tengo hambre.
Böyle çalışmaya devam edin, çok iyi olacaksınız.
- Sigan estudiando así, van muy bien.
Böyle bağırma.Seni çok iyi duyabiliyorum.
- No grites así. Puedo oírte perfectamente.
Sıcak bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.
- Era un día cálido, así que fuimos a nadar.
Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
- Acabo de comer, así que no tengo hambre.
Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
- Yo quiero superarme y así tener mejores oportunidades en un futuro.
Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
- Así encontrarás amigos nuevos en muchos países distintos.
It seems that my son is now at a rebellious age and recklessly opposes us.
- Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.
Fadil had a rebellious spirit.
- Fadıl'ın asi bir ruhu vardı.
Seems we've got a rebel in our midst, eh?
- Eh, bizim aramızda bir asimiz var gibi görünüyor.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
About thirty insurgents were killed.
- Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
The father had trouble communicating with his wayward son.
- Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Why are you so insubordinate to your boss?
- Niçin patronuna karşı çok asisin?