as counterbalance to

listen to the pronunciation of as counterbalance to
الإنجليزية - التركية

تعريف as counterbalance to في الإنجليزية التركية القاموس.

against
{e} karşı

Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum. - Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.

Üniversite arkadaşım terör karşıtı. - My university friend is against terror.

against
{e} aykırı

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

O, yasalara aykırıdır. - This is against the law.

against
{e} karşısında

Yen dolar karşısında hâlâ düşük. - The yen is still low against the dollar.

Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor. - The yen is expected to lose value against the dollar.

against
ters olarak
as to
ile ilgili olarak
against
{e} karşı: against the current akıntıya karşı. a vaccine against the flu gribe karşı bir aşı
as to
e gelince
as to
-e gelince
against
-e değecek şekilde
against
(Ticaret) mukabili
against
(Ticaret) karşılığı
against
karşılaştırarak
against
e karşı
against
karşı olmak

Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok. - You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.

as to
e dair
as to
hakkında

Avustralyalı tarihi hakkında Tom'un bildiği kadar çok bilen biriyle asla tanışmadım. - I've never met anyone who knows as much about Australian history as Tom does.

Hangi fakülteyi seçeceği hakkında şaşırmıştı. - He was at a loss as to which faculty to choose.

as to
konusunda

O, para konusunda bir şey söylemedi. - He said nothing as to money.

Kimin lider olması gerektiği konusunda bir soru ortaya çıktı. - A question arose as to who should be the leader.

as to
-e dair
as to
hakkında ise
against
-e doğru
against
-e karşı
as to
-e göre
as to
ise
against
over against ona karşı
against
edat karşı
against
{e} aleyhinde, karşı: a vote against the
against
O adam reform düşmanıdır
as to
gelince

Kimin kazanacağına gelince bir şanstır; her iki takım da kalite olarak aynıdır. - It's a tossup as to who will win; both teams are about the same in quality.

Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi. - Nobody could decide as to what to do.

الإنجليزية - الإنجليزية
against
as to
according to; in a manner conforming or corresponding to; in proportion

Sort them as to size and color.

as to
With reference or regard to

As to your earlier question, I don't think I know the answer.

as to
as for, with regards to, concerning
as counterbalance to

    الواصلة

    as coun·ter·bal·ance to

    التركية النطق

    äz kauntırbälıns tı

    النطق

    /ˈaz ˈkountərˌbaləns tə/ /ˈæz ˈkaʊntɜrˌbæləns tə/
المفضلات