Lucy turned on the light switch.
- Lucy ışık anahtarını açtı.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
The mayor presented him with the key to the city.
- Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
It goes without saying that honesty is the key to success.
- Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
- Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
I can't find the keyhole.
- Anahtar deliğini bulamıyorum.
Tom tried to look through the keyhole, but couldn't see anything.
- Tom anahtar deliğinden bakmaya çalıştı fakat bir şey göremedi.
Tom sorted through his email messages using keyword searches.
- Tom anahtar kelime araştırmaları kullanarak e-posta mesajlarını içinden seçti.
Before adding a new sentence, please check that your sentence brings new vocabulary by searching the keywords.
- Yeni bir cümle eklemeden önce lütfen cümlelerinizin anahtar kelimeleri arayarak yeni kelime haznesi getirdiğini kontrol edin.
The key word is equality.
- Anahtar sözcük eşitliktir.
Please bring the master key.
- Lütfen ana anahtarı getir.
Tom was lucky to find his keys.
- Tom anahtarlarını bulduğu için şanşlı.
I have left my car keys behind.
- Araba anahtarlarımı unuttum.
I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
- Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.