an indefinite small number

listen to the pronunciation of an indefinite small number
الإنجليزية - التركية

تعريف an indefinite small number في الإنجليزية التركية القاموس.

dozen
düzine

İki düzine kalem satın aldım. - I bought two dozen pencils.

Yaklaşık bir düzine ağaç kısa sürede dikilmişti. - About a dozen trees had soon been planted.

dozen
{i} çok sayı

Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi. - Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag.

Okuyacak çok sayıda raporum var. - I have a dozen reports to read.

dozen
{i} onlarca olan şey
الإنجليزية - الإنجليزية
dozen
an indefinite small number

    الواصلة

    an in·de·fi·nite small num·ber

    التركية النطق

    ın îndefınıt smôl nʌmbır

    النطق

    /ən ənˈdefənət ˈsmôl ˈnəmbər/ /ən ɪnˈdɛfənət ˈsmɔːl ˈnʌmbɜr/
المفضلات