an eyeglass

listen to the pronunciation of an eyeglass
الإنجليزية - التركية

تعريف an eyeglass في الإنجليزية التركية القاموس.

optic
(İnşaat) görsel

Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun. - Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.

optic
ışıksal
eyeglass
gözlük

Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum. - I see through the eyeglasses of love nowadays.

Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter. - Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.

optic
gözle ilgili
optic
optik

Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok. - My laptop doesn't have an optical disk drive.

Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar. - Optical illusion makes the second object look larger than the first.

eyeglass
{i} gözlük camı
eyeglass
{i} tek gözlük
eyeglass
dürbünde göz camı
eyeglass
monokl
optic
(Tıp) (al) Görmeğe ait, görme ile ilgili, optik, opticus
optic
dili göz
optic
göz

Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır. - The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.

optic
göze veya görme duyusuna ait
optic
{s} görüş
optic
göz ilmine ait
optic
{s} görme
الإنجليزية - الإنجليزية
an eyeglass

    الواصلة

    an eye·glass

    التركية النطق

    ın aygläs

    النطق

    /ən ˈīˌglas/ /ən ˈaɪˌɡlæs/
المفضلات