الإنجليزية - التركية
تعريف allgemein üblich في الإنجليزية التركية القاموس.
- normal
- {s} olağan
- customary
- alışılmış
- customary
- {s} alışılagelmiş
- customary
- {s} adetler gereğince
- customary
- {s} alışılmış, âdet olan, mutat
- customary
- (Kanun) örfe tabi
- customary
- (Kanun) adetten
- customary
- (Kanun) örf ve adet gereğince
- customary
- (Ticaret) teamüli
- customary
- adi
- normal
- çoğunlukla
Tom çoğunlukla abur cubur yese de, nadiren hastalanır ve Vücut Kitle İndeksi normal aralıktadır.
-Even though Tom eats mostly junk food, he rarely gets sick and his BMI is in the normal range.
- customary
- geleneksel
Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
-In Japan it is not customary to tip for good service.
Otellerde duvardan duvara halı yerleştirmek gelenekseldir.
-In hotels, it's customary to install wall-to-wall carpeting.
- customary
- adetten olan
- normal
- (isim) normal, standart, dikey doğru
- normal
- (Tıp) Herhangi bir şekilde (yapı, görünüş, işlev v.s.) anormallik göstermeyen, tabii, normal
- normal
- {i} dikey doğru