a value representing an absolute or relative moment in time

listen to the pronunciation of a value representing an absolute or relative moment in time
الإنجليزية - التركية

تعريف a value representing an absolute or relative moment in time في الإنجليزية التركية القاموس.

time
zamanı göre ayarlamak
time
zamanını/hızını kaydetmek
time
{i} tempo
time
(Kanun) önel
time
çarpı

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi. - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.

Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor. - My heart beats fast each time I see her.

time
dem

O zaman Japonya'da demiryolları yoktu. - There were no railroads in Japan at that time.

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

time
süre

Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim. - I haven't seen anything of him for some time.

Onlar uzun süredir burada yaşıyor. - They have lived here for a long time.

time
çağ

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı. - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.

Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım? - How many times do I have to ask you to call me by my first name?

time
vakit

Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak. - He will be having dinner with her at this time tomorrow.

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır. - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

time
{i} zaman

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

Ne zaman geri döneceksin? - What time will you be back?

time
{f} saat tutmak
time
{f} zamanlama yapmak
time
{i} doğum zamanı
time
{f} süre tutmak
time
{i} zaman, vakit: It'll take a long time. Çok zaman ister. It's time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now's exactly the right time! Şimdi tam
time
{f} zamanlama yap
time
{i} vade
time
(isim) zaman, aralık, vakit, çağ, süre, vade, uygun zaman, doğum zamanı, tempo, kere
الإنجليزية - الإنجليزية
time-
time
a value representing an absolute or relative moment in time

    الواصلة

    a val·ue representing an Ab·so·lute or rel·a·tive mo·ment in time

    التركية النطق

    ı välyu reprîzentîng ın äbsılut ır relıtîv mōmınt în taym

    النطق

    /ə ˈvalyo͞o ˌreprəˈzentəɴɢ ən ˈabsəˌlo͞ot ər ˈrelətəv ˈmōmənt ən ˈtīm/ /ə ˈvæljuː ˌrɛprɪˈzɛntɪŋ ən ˈæbsəˌluːt ɜr ˈrɛlətɪv ˈmoʊmənt ɪn ˈtaɪm/
المفضلات