a sudden unexpected event

listen to the pronunciation of a sudden unexpected event
الإنجليزية - التركية

تعريف a sudden unexpected event في الإنجليزية التركية القاموس.

surprise
sürpriz

Seni burada görmek ne hoş sürpriz! - What a pleasant surprise to see you here!

O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu. - Great was her surprise when she knew the fact.

surprise
şaşkınlık

O, şaşkınlıkla bana baktı. - He looked at me in surprise.

Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar. - After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.

surprise
şaşkınlık uyandırmak
surprise
hayret uyandırmak
surprise
birini şaşırtmak
surprise
bir yere baskın yapmak
surprise
birini gafil avlamak
surprise
{f} hayret ettirmek
surprise
baskın yapmak
surprise
beklenmedik anda yakalamak
surprise
{i} baskın

Ordumuz kırallığa baskın yaptı. - Our army took the kingdom by surprise.

surprise
{f} oyuna getirmek
surprise
{f} (birine) sürpriz yapmak; (birini) şaşırtmak
surprise
(isim) sürpriz, baskın, hayret, şaşkınlık
surprise
beklenmedik

Bu beklenmedik bir sürpriz. - This is an unexpected surprise.

Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi. - Receiving a gift from you was an unexpected surprise.

surprise
birden karşısına çıkarmak
surprise
surprise package içinden umulmadı
surprise
{i} sürpriz; şaşkınlık; hayret
surprise
{f} sürpriz yapmak

Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım. - In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.

Ona sürpriz yapmak istedim. - I wanted to surprise her.

الإنجليزية - الإنجليزية
surprise
a sudden unexpected event

    الواصلة

    a sud·den un·ex·pec·ted e·vent

    التركية النطق

    ı sʌdın ʌnîkspektîd ivent

    النطق

    /ə ˈsədən ˌənəkˈspektəd ēˈvent/ /ə ˈsʌdən ˌʌnɪkˈspɛktɪd iːˈvɛnt/
المفضلات