a small piece (such of cake, biscuit or bread)

listen to the pronunciation of a small piece (such of cake, biscuit or bread)
الإنجليزية - التركية

تعريف a small piece (such of cake, biscuit or bread) في الإنجليزية التركية القاموس.

crumb
{i} kırıntı

Neden her yerde kırıntılar var? - Why are there crumbs everywhere?

Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yere bazı kırıntılar döktüm. - Pass me the broom and dustpan, please. I spilled some crumbs on the floor.

crumb
argo değersiz kimse
crumb
ekmek kırıntısı
crumb
çok az miktar
crumb
(Aİ) ciğeri beş para etmez adam
crumb
kırıntılarla süslemek sofradan kırıntıları toplamak
crumb
{f} ufalamak
crumb
{f} galetaya bulamak
crumb
{i} değersiz kimse
crumb
{i} parça, zerre
crumb
{i} ekmek içi
crumb
{i} zerre
الإنجليزية - الإنجليزية
crumb
a small piece (such of cake, biscuit or bread)
المفضلات