a single repetition of an experiment

listen to the pronunciation of a single repetition of an experiment
الإنجليزية - التركية

تعريف a single repetition of an experiment في الإنجليزية التركية القاموس.

trial
duruşma

O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor. - That man is going on trial next week.

Duruşma için ABD'ye götürüldü. - He was taken to the United States for trial.

trial
yargılama

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

Bu bir yargılama değil bir duruşmadır. - This is a hearing, not a trial.

trial
{i} deneme

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Deneme neredeyse yapılmıştı. - The trial was all but done.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
{i} dert
trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
(Ticaret) mahkemede duruşma
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
trial
denenme
trial
(isim) dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial
duruşma, yargılama, muhakeme
trial
(sıfat) mahkeme, deneme, duruşma
الإنجليزية - الإنجليزية
trial
a single repetition of an experiment

    الواصلة

    a sin·gle rep·e·ti·tion of an ex·pe·ri·ment

    التركية النطق

    ı sînggıl repıtîşın ıv ın îksperımınt

    النطق

    /ə ˈsəɴɢgəl ˌrepəˈtəsʜən əv ən əkˈsperəmənt/ /ə ˈsɪŋɡəl ˌrɛpəˈtɪʃən əv ən ɪkˈspɛrəmənt/
المفضلات