a room in a prison for containing inmates

listen to the pronunciation of a room in a prison for containing inmates
الإنجليزية - التركية

تعريف a room in a prison for containing inmates في الإنجليزية التركية القاموس.

cell
{i} hücre

Tom John'un hücre arkadaşı idi. - Tom was John's cellmate.

İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur. - As people get older, their brain cells become less efficient.

cell
{i} küçük oda
cell
oda
cell
(Tıp) küvet
cell
{i} oda (manastır vb)
cell
pil

Pil düşük olduğunda benim cep telefonu bip sesi verir. - My cellphone beeps if the battery is running low.

Benim cep telefonumun pili öldü. - My cellphone's battery is dead.

cell
göze
cell
{i} toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi
cell
pil/gizli
cell
göze, hücre hücre
cell
{i} petek gözü
cell
(Askeri) HÜCRE: Gizli veya yıkıcı amaçlarla birlikte çalışan küçük bir bireyler grubu
cell
(spreadsheet) göz
cell
{i} göz
cell
cell wall hücre çeperi
cell
dry cell kurupadded cell çok azgın deliler için duvarları pamukla kaplanmış hücre
الإنجليزية - الإنجليزية
cell
a room in a prison for containing inmates

    الواصلة

    a room in a pris·on for containing inmates

    التركية النطق

    ı rum în ı prîzın fôr kınteynîng înmeyts

    النطق

    /ə ˈro͞om ən ə ˈprəzən ˈfôr kənˈtānəɴɢ ˈənˌmāts/ /ə ˈruːm ɪn ə ˈprɪzən ˈfɔːr kənˈteɪnɪŋ ˈɪnˌmeɪts/
المفضلات