a regulation determining the amount of money paid in fees, taxes etc

listen to the pronunciation of a regulation determining the amount of money paid in fees, taxes etc
الإنجليزية - التركية

تعريف a regulation determining the amount of money paid in fees, taxes etc في الإنجليزية التركية القاموس.

size
büyüklük

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir. - Asia is roughly four times the size of Europe.

Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte. - Tom's house is about the same size as Mary's.

size
Boyut

Bu ayakkabılardan benim boyutumda olanından sizde var mı? - Do you have these shoes in my size?

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar. - Your room is twice the size of mine.

size
ölçü

Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor. - Tom doesn't know what Mary's shoe size is.

Daha küçük ölçün var mı? - Have you got smaller size?

size
ebat

Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı. - Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.

Bu elbise, üç ebatta gelir. - This dress comes in three sizes.

size
büyüklük, boyut boyut
size
{f} büyüklüğüne göre ayırmak
size
fi
size
{i} önemli miktar
size
{f} sertleştirmek (şapka)
size
Sığa
size
aharlamak
size
haşıl
size
ahar
size
hacim
size
cesamet
size
istenilen ebatta kesip biçmek
size
{i} (ayakkabı için) numara; (elbise için) beden; (şişe/kutu için)boy: What size shoe do you want? Kaç numara ayakkabı
size
size upkdili
size
(fiil) büyüklüğüne göre ayırmak, çirişlemek, tutkallamak, sertleştirmek (şapka)
الإنجليزية - الإنجليزية
size
a regulation determining the amount of money paid in fees, taxes etc

    الواصلة

    a re·gu·la·tion de·ter·min·ing the a·mount of mon·ey paid in fees, taxes etc

    النطق

المفضلات