الإنجليزية - التركية
تعريف a natural or inherent impulse or behaviour في الإنجليزية التركية القاموس.
- instinct
- (Tıp) İçgüdü, sevki tabii, insiyak
- instinct
- (Denizbilim) instinkt
- instinct
- içgüdü
Sanatta, aşktaki gibi, içgüdü yeterince iyidir.
-In art, as in love, instinct is good enough.
Tom içgüdülerini izledi.
-Tom followed his instincts.
- instinct
- {i} sezgi
Sezgilerine güvenmiyor musun?
-Don't you trust your instincts?
Senin sezgilerin yanlış.
-Your instincts are wrong.
- instinct
- dolu
- instinct
- with" ile dolu
- instinct
- {i} kabiliyet
- instinct
- (Tıp) Dolu (can, his, kuvvet, v.s. ile)
- instinct
- {i} yetenek
Senin güzel yeteneklerin var.
-You have good instincts.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a natural or inherent impulse or behaviour في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- instinct
a natural or inherent impulse or behaviour
الواصلة
a na·tu·ral or in·her·ent im·pulse or be·ha·viourالنطق
Resimler
المفضلات