الإنجليزية - التركية
تعريف a group of firms producing a similar product (chapter 9) في الإنجليزية التركية القاموس.
- industry
- {i} sanayi
Tom'un bilgisayar sanayinde iyi bir işi var.
-Tom has a good job in the computer industry.
O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
-He will come here soon to inspect the industry of this town.
- industry
- {i} endüstri
Domuz yetiştiriciliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.
-Out of consideration to the pig farming industry the name 'pig influenza' has been changed into 'influenza A(H1N1)'.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
-The strong yen is acting against Japan's export industry.
- industry
- {i} çaba
- industry
- {i} gayret
- industry
- çalışkanlık
Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
-Ants and bees are examples of industry and harmony.
- industry
- sıkı çalışma
- industry
- gayret/sanayi
- industry
- {i} sanayi, endüstri, işleyim
- industry
- {i} hamaratlık
- industry
- (Askeri) ENDÜSTRİ: Ham maddeleri, muhtelif sahalarda kullanılır eşya ve malzeme haline getiren iş ve faaliyetlerin bütünü
- industry
- {i} işletmecilik
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a group of firms producing a similar product (chapter 9) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- industry
a group of firms producing a similar product (chapter 9)
الواصلة
a group of firms pro·du·cing a si·mi·lar prod·uct (chapter 9)Resimler
المفضلات