a clasp, hug, crush

listen to the pronunciation of a clasp, hug, crush
الإنجليزية - التركية

تعريف a clasp, hug, crush في الإنجليزية التركية القاموس.

embrace
{f} kucaklamak
embrace
{f} kucaklaşmak
embrace
sarılmak
embrace
{f} kucakla

Tom ve Mary kucaklaştılar. - Tom and Mary embraced.

Küçük çocuk köpeğini kucakladı. - The little boy embraced his dog.

embrace
benimsemek
embrace
bağrına basma
embrace
kucaklama

Tom, Mary'yi kucaklamaya çalıştı. - Tom tried to embrace Mary.

Linda, Dan'ın onu sıkıca kucaklamasını istedi. - Linda asked Dan to embrace her tightly.

embrace
kabul etmek
embrace
sarılma
embrace
kucakla,v.kucakla: n.kucaklama
embrace
{f} yakalamak
embrace
benimse/kapsa/kucakla
embrace
ihtiva etmek
embrace
{f} kapsamak
embrace
{f} sarmak
embrace
bağrına basmak
embrace
kabul etme
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} embracement
{n} embrace
a clasp, hug, crush
المفضلات